20 Nisan 2011 Çarşamba

amorti

Göz gördü, gönül katlandı gitti aşkını itiraf etti utana sıkıla bakkalın sokağındaki yeşil evde oturan kıza. Baştan cevap alamasa da sonraları açıldı bu münasebet. Okula da beraber gidiyorlardı. İkisi de gereğinden fazla biliyordu her şeyi. Yaşıtlarından biraz ilerdeydiler bu konuda. Aynı mahalle çocukları olduklarından dışarı çıkamazlardı. Laf söz ederdi mutaassıp mahalle teyzeleri.  “arkadaşın doğumgünü” ne gidebilmek için aile efradından izin alınan günlerdi.
Derslerin teneffüse yaklaşan dakikaları vuslatın habercisi oluyor, saatten başka hiçbirşeyle ilgilenilmiyordu. Gel zaman git zaman liseden mezun olundu. Gidilen dershaneler, okunmuş kesmeşekerler sponsorluğunda girilen sınavdan beklenen netice çıkmamıştı. Artık daha serbestleşmişler “eşşek kadar” olmuşlardı. Kız şansını bi daha denemek umudu ile test kitaplarının içinde kaybolmaya çalışmış, oğlan ilk seferde başaramayınca küsmüştü kaderine. Çok geçmeden de bir kafede komi olarak işe başladı. Yine böyle bir gün oğlanın izin gününde buluştular. Yılbaşını geçeli iki gün olmuştu ve dükkanlara asılan süsler çekiciliğini yitirmişti.  Erkeğe çalıştığı yerden başka kafede içtiği çay acı gelmiş suratını buruşturmuştu ki kız söze girdi:
-Ee ne olacak şimdi?
-Nasıl ne olacak. Çayı bitirelim kalkarız işte. Dolaşırız biraz falan..
-Onu sormuyorum ya. İlerisi için bir planın yok mu?
-Hee onu diyosun. Var tabi ya. Böyle küçükten başlayıp bende bi kafe açayım diyorum. Çok para var bu işte haa.
-Ohooo sen o kafeyi açana kadar..
-Niye öyle diyosun kızım ya. Tamam asgari ücret alıyorum ama paranın bi kısmını kenara atıyorum. Sigortam da yatıyor zaten. Geçen ay ayın elemanı seçildim yarım maaş ikramiye verdiler seviyolar yani beni.
-Evlenirsek nasıl geçiniriz bu parayla? Asgari ücret yeter mi ki?
Aniden kulağında yankılanan evlilik sözü ile irkilen genç kendini çabucak toparladı. Sağda solda konuşan abilerinin “oğlum aklın varsa evlenme lan” sözleri aklına gelmişti. “Ee sen okumayacakmıydın? Sen sınava hazırlanmıyon mu?” diye sordu. Sonra da kızın konuşmasına fırsat vermeden “ben evlenemem abi” diye gerekçelerini sıraladı. Kız üsteleme girişiminde bulununca da hepten köpürdü. Çevik bir hareketle yerinden kalktı, montunu giyindi. Hesabı masanın üstüne bırakıp çıkacakken kız arkadaşı yapmacık bir üzüntü ile “geçen gün falda çıkmıştı zaten kavga ediceemiz. Nazar var bizde ondan oluyo bu. Gel otur sakin sakin konuşalım.” dedi. Erkek “ya bırak ne konuşucam!” diyerek tüydü kafeden. Paketten bi sigara çıkarttı, sigarayı tersten yakıp ziyan etti.
Yol üstünde omzuna pisleyen kuştan cesaret alıp bi milli piyango bileti aldı. Belki hayatı değişir umuduyla. Şansına amorti çıktı..