6 Nisan 2013 Cumartesi

meftunum sana


-Seni gördüğüm gün bütün kötü alışkanlıklarımı bırakmaya karar verdim. Sigarayı bıraktım, okeyde taş çalmadım, insanlara selam verdim. Gülümsedim. Belki de en önemlisi bu..

-Efendim?
-Yok önemli değil öyle kendi kendime şarkı söylüyodum.
-Hııı. Sen ne söyleyecektin bana? Sabahtan beri burdasın da.
-Ben şey diyecektim. Bizim borç kaldı mı ya deftere bi baksana.
-Bu muydu yani? İnsan bir fırına ne kadar borçlu olabilir ki? Sonra ödersin.
-Peki o zaman kolay gelsin sana.
-Sağol ufaklık.

İnsan kendinden 10 yaş büyük birine aşık olunca böyle olur. Aslında yukarıda bıraktım dediklerimin hiçbirini yapmadım; yapamadım. Şartlar elvermedi. Halbuki ben onun görüp görebileceği en harbi aşık olurdum. Bilemedi. Hülya; üniversite öğrencisiydi. Bana göre çok güzeldi. Harçlık çıkarma amacıyla bizim evin köşesindeki fırında çalışıyordu. Annemlerin “fırında çalışan kız” olarak bildikleri; benim sevdiğim kızdı. Çocukluk dönemlerinde bilmiş olmak bazen umulmadık kapılar açar. Ben de bir gün sokaktaki çocuklara yapacağımız maçın kurallarını anlatırken (3 korner 1 penaltı, kaleci oyuncu yok gibi) görmüş beni. Ekmek alırken “sen ne bilmişsin öyle” dedi bana ve ben hayatımın aşkını buldum. Bir çift gülen göz beni sekiz yaşımda aşk denen kısırdöngünün içine itmişti. Kurtulma imkanı yoktu.

Onu gördüğümden beri ekmek almak; en sevdiğim iş olmuştu. Bazen fırına gidip boş boş oturuyordum. Yanında olmak değişik bir hisse yol açıyordu bende. Memnundum. Gerçi o zamanlar bunların adını koyacak kadar büyümemiştim ama ilk aşk her zaman hatırlanırmış. Bir gün hızlıca fırına gittim. “Hülya” dedim. “Bi dışarı gelsene”. Kapının önüne çıktık. “Eee nedir derdin?” diye sordu. “Meftunum sana!” dedim. Bir süre sessiz durduk. Sonra gülmeye başladı. “Sen nerden öğrendin bunu?” dedi. “Dün akşamki filmden” dedim. “Anneme sordum seni seviyorum anlamına geliyomuş.  Ben de seni seviyorum.” dedim. Gülümsedi. Bana hissettiklerimin başka şeyler olduğunu, benim küçük olduğumu, büyüyünce karşıma güzel bir kız çıkacağını ve o zaman bu cümleleri ona kurmam gerektiğini söyledi. Sonra da içeri girdi. Eve gittiğimde hüngür şakır ağladığımı hatırlıyorum.

Sonrası hazin bir ayrılık hikayesi. Yaz gelince memleketine gitti, sonra da başka bir semte, başka bir eve taşınmışlar. Bu arada geleceğim için söyledikleri pek gerçekleşmiş değil. Ona kurduğum cümleleri farklı kelime ve aynı kalıpla birkaç kıza daha söyledim ama cevap yine olumsuz oldu. Galiba insan zor durumdayken söylediği yalanı kontrol edemiyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder